İklim zirvesinde sonuçsuz kalan görüşmeler devam ederken sokakta protestolar sürüyordu: "Tartışma sona ermiştir."
Dante’nin İlahi Komedya’sına Nazire * Tek Bir Ayın İklim, Felaketler ve Mücadeleler Tarihçesi
· İklim
değişikliği dünya gıda arzına keskin riskler getirecek: Gıda üretiminde
her 10 yılda yüzde 2 azalma olacak ... dolayısıyla, çok sayıda yeni
ağaç kesme zorunluğu doğacak: İklim değişikliğini artırma paradoksu...
(Justin Gillis, New York Times, 1 Kasım 2013)
· Başat
ekonomik gelişme modeli, aslında ‘hayat karşıtı’ bir modele dönüştü. Şu
andaki ekonomik model bizi petrol savaşlarına, su savaşlarına ve
yiyecek savaşlarına götürüyor. (Vandana Shiva, Guardian, 1 Kasım 2013)
· Dünya
ülkeleri “Son Okyanus”u endüstriyel yıkıma karşı koruma altına almayı
başaramadı. Zirveden sonuç alınamayınca, Antarktika’nın bâkir suları
korumasız kaldı. (Jacob Chamberlain, Common Dreams, 1 Kasım 2013)
· Karbon
Kirlenmesi istikrarlı iklim çağının sonunu getiriyor: Yeryüzünde
kayıtlardaki en sıcak Eylül, Pasifik’te son 10 bin yılın en hızlı
sıcaklık artışı, Arktik’te son 120 bin yılın en büyük sıcaklıkları oldu.
(Joe Romm, Climate Progress, 3 Kasım 2013)
· Transatlantik
Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşmasına usulca sokuşturulan
yeni kural ve mekanizmalar, birçok yerde insanları ve yaşayan gezegeni
koruma amaçlı düzenleme ve kuralları yok etmekte kullanılıyor. (George
Monbiot, Guardian, 4 Kasım 2013)
· Fosil
yakıt endüstrisinin desteklediği iklim değişikliğini azaltma
stratejisi, yani karbon tutma “planı” uygulamaları yerkürede büyük
depremlere sebep oluyor. (Lauren McCauley, Common Dreams, 5 Kasım 2013)
· Bankwatch’un
“Üzerimizde Kara Bulutlar” raporuna göre Türkiye’de birkaç yıl içinde
50-86 yeni kömürlü termik santral kurulması planlanıyor. Bunların iklim
değişikliğine büyük negatif katkısı olacak, çevresel etkileri komşularda
da duyulacak. (Bianet, 5 Kasım 2013)
· Bankwatch
raporuna göre, Türkiye finans sektörü yerel kömür projelerine öncelik
verirken, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ile Avrupa İmar ve
Kalkınma Bankası vb ... Türkiye’nin enerji planlarını destekliyor.
(Pelin Cengiz, Taraf, 7 Kasım 2013)
· Çin’de
8 yaşında bir kız çocuğu akciğer kanseri oldu. Nanjing Tümör Hastanesi
uzmanları teşhisi koydu: hastalık PM 2,5 denen parçacıkların etkisine,
yani doğrudan hava kirliliğine bağlıydı. (Ari Phillips, Climate
Progress, 5 Kasım 2013)
· Muazzam
ekonomik eşitsizlikler çağında yaşıyoruz ve ekolojik felaketle yüz
yüzeyiz. Bu, çoktan yokolup gitmiş toplumlarda daima işin sonuna
gelindiğinin işareti olmuştur. Yönetici elitler ... paylaşmayı
reddederek toplumlarını yıkmışlardır. (Russell Brand, Guardian, 6 Kasım 2013)
· BM
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yeni raporuna göre, atmosferdeki
karbondiyoksit ve küresel ısınmaya yol açan diğer gazların oranı 2012’de
rekor düzeyde arttı ve böylece sera gazları tarihin en yüksek
seviyesine çıktı. (Lisa Schlein, VOA, 7 Kasım 2013)
· Tarihte
yere inen en güçlü tayfun: Haiyan/Yolanda; vurduğu yer: Filipinler;
rüzgâr hızı: yer yer 375 km/s; sebep: iklim değişikliği; etkilenen insan
sayısı: 10,8 milyon; ölen sayısı: 5,600; kaybolan sayısı:1,600; yersiz
yurtsuz kalan sayısı: 3,5 milyon; yıkılan bina sayısı: 1,2 milyon;
tahminî zarar 5,8 milyar $. (Ajanslar, USAID, 8 Kasım - 30 Kasım 2013)
· National Geographic dergisi,
küresel ısınma nedeniyle yeryüzünde tüm buzullar eridiğinde Danimarka,
Hollanda ve Belçika’nın tümüyle, Tekirdağ, İstanbul, Bursa, İzmit ve
İzmir’in kısmen yutulacağını, Çukurova deltasının tamamen sulara
gömüleceğini öngören bir çalışma yayınladı. (Akşam, 8 Kasım 2013)
· Orman
ve Su İşleri Bakanlığı, Türkiye’nin ilk “Kuraklık Yönetim Planı”nı
Konya havzası için hazırlamaya başladı. Başkent Ankara dahil 9 ili
kapsayan plan, “geçmiş dönem ve mevcuttaki bütün kuraklık verilerini toplayacak. (Yenişafak, 9 Kasım 2013 – vurgu bizim)
· Varşova’da
BM İklim Zirvesi kömür, çelik, otomotiv vb şirketlerinin sponsorluğu
altında açıldı. Süpertayfun’un vurduğu Filipinler’in temsilcisi Yeb
Saño, toplantıda anlamlı bir sonuç alınana kadar açlık grevi yapacağını
bildirdi. Sonraki günlerde, zengin ülkelerin kayıtsızlığını protesto
için 134 ülke temsilcisi salonu, sivil toplum örgütleri ve sendikalar da
konferans mahallini terkettiler. (Gökşen Şahin, Açık Radyo, 11 Kasım –
25 Kasım 2013)
· Filipinler
İklim Komisyonundan dünyaya uyarı: “Süpertayfun Haiyan/Yolanda sizin
için de erken uyarı sistemi... İklim değişikliğini görmezden gelmeyi
sürdürürsek ... nihayetinde hepimiz bu olayın kurbanı olacağız.” (Emily
Atkin, Climate Progress, 12 Kasım)
· Varşova
İklim Zirvesi’nde Germanwatch raporu açıklandı: 2012’de iklim
değişikliğinden en çok zarar görenler, en az sera gazı salımı yapan
yoksul ülkeler. (2012’de Haiti ekonomisinin yüzde 9,5’u “hava”ya gitti.)
Son 20 yılda aşırı hava olaylarından 530 bin kişi öldü, zarar 2,5
trilyon dolardan fazla oldu. (A.Doyle ve S. Reklev, Reuters, 12 Kasım 2013)
· Germanwatch 2012 raporuna göre, salım
artış hızında 1. olan Türkiye, iklim değişikliği politikaları
performansında 61 OECD ülkesi arasında “pek zayıf” notu alarak, sondan
5. geliyor! Geride bıraktıkları: Suudi Arabistan, İran, Kazakistan ve
Kanada – tümü petro-devletler! (Son erişim: 13 Kasım 2013)
· “Doğal
afet diye birşey yoktur... Her afette Tanrı’nın elini ya da doğa’nın
‘kaprislerini’ aramak, tehlikeli ve sorumsuzca olur. Dünyada
felaketlerin artışına karşı ilk adım, onların doğal olmadığını itiraf
etmek. Onlar kul yapısı. Bunu itiraf edersek, belki o zaman kıçımızı
kaldırıp birşeyler yapabiliriz.” (Tim Kovach, blog, 13 Kasım 2013)
· İklim
bilimciler, inkârcıların son 15 yıldır “ısınma durdu” iddiasına dayanak
yapılan “düz çizgi” argümanının bir ölçüm hatası olduğunu ortaya koydu.
York üniversitesinden Kevin Cowtan ve Ottawa Üniversitesi’nden Robert
Way, küresel ısınmanın giderek arttığını ve daha şiddetli hale geldiğini
basit ve şık bir şekilde kanıtladılar. (Real Climate, 13 Kasım 2013)
· Princeton
Üniversitesi araştırmacıları, Dünya oksijeninin ¼’ini sağlayan Amazon
yağmur ormanlarının yok edilmesinin tüm dünyayı etkileyeceğini saptadı.
Amazon’un kesilip yakılması, örneğin ABD’de yağışların % 50’sini
bitirecek! (Common Dreams, 14 Kasım 2013)
· Science
dergisinde yayımlanan bir araştırma (Maryland Üniversitesi/Google
Earth), 2000’den bu yana dünyanın her dakikada 50 futbol sahası
büyüklüğünde orman kaybettiğini ortaya koydu. (Her 1,2 saniyede 1 futbol
sahası gidiyor!) Amazon ormanları, sadece 2013’te 1/3’e yakın oranda
yokedildi. (Guardian; BBC; WRI., 15 - 17 Kasım 2103)
· Aynı
araştırmaya göre dünyada son 12 yılda yokedilen net orman alanı
Türkiye’nin yüzölçümünün 2 katı! Türkiye’de ise 2000’den bu yana, başta İstanbul
olmak üzere büyük oranda orman kaybı yaşandığı görülüyor. Karadeniz,
Ege ve Akdeniz bölgelerinde de kısmî ama ciddi oranda ormanlık alan
kayıpları dikkat çekiyor. (Hürriyet, 17 Kasım 2013)
· Başbakan
Erdoğan, 5 milyon fidanın dikim töreninde tarihin en büyük ağaçlandırma
projelerinin AK Parti iktidarında hayata geçtiğini söyledi ve "Bütün
rakamlar ortada, biz çevreciyiz be! Kimse bizimle çevrecilikte
yarışamaz!" dedi. (Haber 7.com, 15 Kasım 2103)
· Dünyanın
3. büyük ekonomisi ve 5. büyük karbon kirleticisi Japonya, Fukuşima
felaketi onarımının çok masraflı olduğu gerekçesiyle, karbon salımlarını
azaltma sözünden döndüğünü –İklim Zirvesi esnasında– açıkladı. Bu,
iklim ve çevre örgütleri tarafından, “gezegenin ve insanların suratına
indirilmiş bir şamar” olarak nitelendirildi. (Sarah Lazare, Common Dreams; BBC, 15 Kasım 2013)
· Japon
TEPCO şirketi, Fukuşima’da hasarlı nükleer tesiste havada asılı duran
1,500 nükleer çubuğu çıkarma operasyonuna başladı. Deneyimde hata/yeni
bir deprem halinde ne olacağını TEPCO dahil, dünyada kimse bilmiyor. (W.
Boardman, RSN, 16 Kasım 2103)
· “Felakete doğru koşar adım gidişimiz ya da Guardian’dan
George Monbiot’nun dediği gibi ‘yokoluşa uyurgezerler gibi’
sürüklenişimiz acep neden? ... Sorunun kökü, kapitalist üretimin ihtiyaç
ve talepleri. Büyük şirketlerin kendileri ‘himmete muhtaç dede/nerde kaldı gayriye himmet ede?’ Onlar fazlaca değişemez ve değiştiremezler.” (Richard Smith, Real-World Economics Review’dan alıntılayan: Adbusters dergisi, 15 Kasım 2013)
· En
büyük kömür ihracatçısı ve aynı zamanda küresel ısınmadan en çok
etkilenen ülkelerden Avustralya’da onbinlerce insan iklim için protesto
gösterileri düzenlerken, yeni Liberal-Ulusal hükümet, İklim Zirvesi’ni
sarakaya alıyor, karbon salımı azaltma hedefini siliyor, karbonu
fiyatlandırma kararını iptal ediyor, temiz enerji yatırımlarını
durduruyor ve ülkeyi “pervasız bir kömür-devleti”ne çeviriyor. (Alex
White, Guardian, 17 Kasım 2013)
· Tarihin
en büyük ve uzun kuraklıklarından birini yaşayan ABD’de gıda
politikaları zaten çoktandır şaşırtıcı mantıksızlık ve eşitsizliklerle
doluyken, Kongre’de Cumhuriyetçi radikallerin fakirlerden alıp zengin
çiftçilere veren yeni yasa önerileri getirmesi “gıda politikalarımızda
cinnet” diye tanımlanıyor. (Joseph Stiglitz, New York Times, 17 Kasım 2013)
· Fosil
yakıt şirketlerinin desteklediği Tea Party radikalleri Kongre’de ciddi
ulusal ve uluslararası iklim önlemlerini bloke ederlerse, trajik bir
ironi olarak, sınırsız iklim felaketleriyle ancak çok güçlü bir merkezî
hükümet boğuşabilecek, ABD’nin güneyi de, yaşanabilir iklim için savaşı
yitirmiş olacaktır. (Joe Romm, Climate Progress, 17 Kasım 2013)
· Çok
muhtemeldir ki hükümet liderleri er veya geç halk kitlelerinin öfke
patlamalarıyla yüzyüze gelecekler, ya enerji politikalarında mecburen
radikal uyarlamalar yapacaklar ya da bir kenara süprülüp gitme riskiyle
burun buruna kalacaklar... Çevreye karşı ekonomi: Türkiye’de Gezi,
Çin’de Ningbo direnişleri gibi gezegen üzerindeki kitlesel patlamaların
kalbinde işte bu açmaz yatıyor besbelli. (Michael Klare, Tomdispatch, 17 Kasım 2013)
· BM
İklim konferansının karşısında Maliye Bakanlığı çatısına Greenpeace’in
astığı pankartta bir soru: “Dünyanın gidişatına kim karar veriyor? Fosil
yakıt endüstrisi mi, halk mı?”Uluslararası Greenpeace sözcüsüne göre,
İklim Zirvesi yanıbaşında kömür PR’ı için yapılan konferans, iklim
değişikliği yüzünden ıstırap çeken halkların “yüzüne indirilen bir
şamar”dan başka birşey değil. (Gökşen Şahin, Ümit Şahin, Açık Radyo, 18
Kasım 2013)
· Kuzey
denizinde Gazprom petrol platformuna barışçıl eylem yaptıkları için
Rusya’da “hooligan” diye tutuklanan Greenpeace aktivistleri dünyada 263
şehirde eşzamanlı kitle gösterilerden sonra kefaletle serbest
bırakılmaya başladı. Uluslararası uzman Simon Boxall, aktivistleri
doğrulayıp uyardı: “Petrol dökülmesi kaçınılmaz...Yakında büyük bir dökülme olmazsa şaşarım.” (Laura McCauley, Common Dreams, 19 Kasım 2013)
· Küresel
Karbon Projesi (GCP) yeni dünya raporunu yayımladı: insanlık 2013’te
atmosfere 36 milyar ton CO2 salarak yine dünya rekoru kırmış oluyordu.
Raporun başyazarı Corinne Le Quéré küresel salımların 5 derecelik
sıcaklık artışına giden rotayı gösterdiğini söyledi: “İnsanlığın bu
güzergâh üzerinde bulunması mutlak bir trajedi... 2 derecenin ötesi ise
çok riskli, tamamen bilinmeyen arazi.” (Stephen Leahy, Inter Press
Service, 20 Kasım 2013)
· GCP’nin hazırladığı Küresel Karbon Atlası’nda
Türkiye, 2012 total karbon salımında dünyada 216 ülke içinde 21.sırada
yer alıyor. En kirli yakıt olan kömür yakmaya bağlı (total) karbon
salımında 16., çimento tüketimine bağlı (kişi başı) karbon salımında 15.
sırada bulunuyor. (Son erişim: 20 Kasım 2013)
· Yeni
yayımlanan bir rapora (Blacksmith ve Green Cross) göre, dünya çapında
200 milyondan fazla insan zehirli atıklara maruz.. Kimi yerlerde geri
dönüş imkânsız. Ağır metaller topraktan arıtılamıyor. Gelişmekte olan
ülkelerde ölümlerin neredeyse ¼’ü, düzenli hastalıkların % 80’i çevre
kirliliğinden kaynaklanıyor. (BBC Türkçe, 20 Kasım 2013)
· 21.
yy’ın en büyük krizi olan iklim değişikliğine sadece 90 şirketin sebep
olduğu saptandı. Colorado İklim Sorumluluk Enstitüsü raporuna göre,
endüstri çağının başından bu yana, sera gazlarının neredeyse 2/3’ünü bu
90 şirket üretmiş! Salımların yarısı son 25 yıla ait! Aralarında S.
Arabistan, Rusya, Norveç, Çin gibi devlet şirketlerinin ve/ya
“KİT”lerinin bulunduğu bu 90 şirketin –çimento ile uğraşan 7’si hariç–
hepsi, sadece kömür, petrol ve doğal gazla iştigal eden enerji
şirketleri. (Suzanne Goldenberg, Guardian, 20 Kasım 2013)
· Gazetecilik ve sosyoloji profesörü Todd Gitlin hastalığı teşhis etti: “…kıyamet
benzeri iklim değişikliği (“slow-motion kıyamet”) artık üstümüze çökmüş
durumda. Böylesi tehditleri üreten, savunan ve sürdüren kurumlarla güç
sistemlerinin alt edilmesi, sökülüp atılması zorunlu.” Gitlin, yükselen
iklim adaleti hareketlerinin iklim değişikliği “iklimini değiştirmekte”
olduğunu söylüyor ve bu hareketleri, “yaşanabilir geleceğe açılan
kapıları döndüren menteşeler” olarak görüyor. (Tomdispatch, 21 Kasım 2013)
· Düşünür
ve aktivist Noam Chomsky iş dünyası elitlerinin sınıf savaşını ve
çevrecilerle yerlilerin mücadelesini anlattı: “Müşterekler, çevredir.
Ortak varlık olduklarında –mülk edinmeden topluluktaki herkes onları bir
arada el üstünde tuttuğunda– müşterekler korunur, sürdürülür ve gelecek
kuşaklar için işlenir. Özel mülk olunca, kâr için tahrip edilirler...
Ciddi felaketler tarihinde ilk kez insan türü bütünüyle gerçek tehdit
altında. Tehlike çok ciddi – aklıbaşında hiç kimse bundan şüphe
duyamaz.” (Alternet, 21 Kasım 2013)
· ABD
Başkanı’ndan Keystone XL boru hattı için henüz izin çıkmasa da, enerji
şirketleri katran kumu ham petrolleri çıkarımını arttırdıklarını, bu
petrolü boru hattı yerine trenle taşımaya kararlı olduklarını ilan
ettiler. (Andrea Germanos, Common Dreams, 22 Kasım 2013)
· Türkiye’de İklim Değişikliği Risk Yönetimi raporuna göre,
iklim değişikliğine bağlı olarak sadece büyük şehirlerdeki sel
hasarlarının yol açtığı maddi kayıplar, depremlerin sebep olduğu maddi
kayıplara yaklaştı; dolu hasarı, tarım sigortası ödemelerinde 1. sırada.
(Son erişim 23 Kasım 2013)
· Yazar
ve aktivist Chris Hedges gezegenin falına baktı: “Varşova’daki BM İklim
Görüşmeleri’nde sergilendiği şekliyle insan ırkının aptallığına –ve
belki kendini yoketme konusundaki şuursuzca ihtirasına– bakınca, yeise
düşmek kolay. Şurası ıstırap verecek derecede açık ki dünya elitleri
ekosistemin ve nihayetinde insan türünün hızla imha edilmesini durdurmak
için pek birşey yapmaya niyetli değil. Becerimiz ve kibrimizle,
gezegenin son büyük kitlesel yokoluşunu başlattık. (Truthdig, 24 Kasım 2013)
· Yeni
bir araştırma, çarpıcı sonuçlar verdi: K.Kutup bölgesinde atmosfere
kaçan metan miktarın, daha önce sanıldığından en az iki kat fazla olduğu
kanıtlandı. Güçlü sera gazından her yıl atmosfere 7 teragram değil, 17
teragram (1 milyon ton) salınıyor. Artı geri besleme formülü: Ne kadar
ısınma = o kadar metan; ne kadar metan = o kadar küresel ısınma. (Nature Geoscience, A. Germanos, Common Dreams, 24 – 25 Kasım 2013)
· Yeni
bir başka araştırma tam bomba etkisi yarattı: Dünyanın önde gelen
kuruluşlarından 15 iklim bilimci ABD’de doğal gaz üretimine bağlı metan
salımlarının, Çevre Koruma Kurumu (EPA) tahminlerinden çok daha yüksek
olduğunu kanıtladı. Böylece, doğal gazın karbonsuz ekonomiye geçişte
köprü rolü oynayacağı görüşü iflas etti: Bazı bilim insanları “metan
köprüsü çatırdamakta” dediler. (Joe Romm, Climate Progress, 25 Kasım 2013)
· Gaia
Vakfı’nın bir araştırması, yeryüzünde madencilik faaliyetlerinin
hızında başdöndürücü bir patlama olduğunu ortaya koydu: Son 10 yılda
kobalt üretiminde % 165, demir cevherinde % 180 artış, demir içermeyen
metallerin çıkarımında ise 2010
ile 2011 arasındaki 1 yıl içinde yüzde 50 artış görülüyor. En zengin
maden yatakları tüketildikçe, çok daha fazla arazi tahrip ediliyor.
(George Monbiot, Guardian, 26 Kasım 2013)
· Pasifik’te en yüksek noktası deniz seviyesinin 2 metre üzerinde olan Kiribati
adaları vatandaşı 37 yaşındaki İoane Teitiota, dünyanın ilk iklim
mültecisi olmak için Yeni Zelanda’ya başvurdu. Ama yargıç John Priestly,
deniz yükselmesinin hayati tehlike oluşturmadığı, iklim değişikliğinin
Y. Zelanda mülteci kabul standartlarına uymadığı gerekçesiyle başvuruyu
geri çevirdi. (Jon Queally, Common Dreams, 26 Kasım 2013)
· Çevreci
Rahip Billy, Alışverişe Son Ver Kilisesi üyeleriyle birlikte Eylül’de
JP Morgan Chase Bankası Manhattan şubesinde 15 dakikalık gospel
gösterisi yapmıştı. Bankanın çevre politikalarını eleştiren Rahip
Billy’nin bu müzikli protesto yüzünden, isyan, korkutma, illegal
toplantı gibi suçlardan 1 yıl hapsi istendi. (Democracy Now, 26 Kasım 2013)
· Adını
Charles Darwin’den alan kurbağaların yokoluşa gittikleri görülüyor.
Yaklaşık 365 milyon yıldan beri yeryüzünde ikamet ettikleri tahmin
edilen bu mucizevî amfibik hayvanları yokeden sebepler, mantar
hastalığı, habitatlarının tahribi ve küresel ısınma. (Abby Zimet, Common Dreams, 26 Kasım 2013)
· Her kış 5 bin kilometreye yakın yol katederek güneye göç eden mucizevî Kral
(Monarch) Kelebeği’nin büyük bir hızla yokolmaya gittiği görülüyor.
Yokoluşun sebepleri, habitatının biyoyakıt (araba yakıtı) için tarıma
açılması ve küresel ısınma olarak açıklandı. (New York Times, Think Progress, Guardian, 27 Kasım 2013)
· Çarpıcı
yeni bir rapor, dünyanın en büyük bazı şirketlerinin, hem devletin, hem
de özel sektörün hafiye ve casusluk ajansları ile anlaşarak her yerde
STK’ları ve özellikle çevre kuruluşlarını gizlice izlediğini kanıtladı.
(Nafeez Ahmed, Guardian, 28 Kasım 2013)
· Britanya
Ormancılık Komisyonu’nun çarpıcı raporunda bir ay önce İngiltere’yi
kasıp kavuran St. Jude fırtınasının 10 milyon ağacı öldürdüğü, ülkenin
güneyindeki orman ve korulukların neredeyse üçte ikisinin fırtınadan
zarar gördüğü belirtildi. (Jessica Aldred, Guardian, 29 Kasım 2013)
· Çin’in
en büyük çöl tatlısu gölü olan Hongjiannao’nun sularının 1970’lerden
beri azalmakta olduğu biliniyordu. Ama şimdi son 4 yıl içinde dramatik
bir biçimde kuruyup küçülerek, birdenbire neredeyse üçte birine indiği
saptandı. Sebep: Kömür madenciliği ve iklim değişikliği. (Adam Vaughan, Guardian, 29 Kasım 2013)
· İklim
değişikliğinin aşırı hava olaylarının şiddetini arttırdığı bir kez daha
saptandı. Mesela, Filipinler’i vuran Haiyan/Yolanda tayfunu, münferit
bir olay olmak şöyle dursun, bütün yıl boyunca gerçekleşen başka
olayları, yani sayı, sıklık ve şiddetleri artan birçok olağanüstü
meteoroloji olayını izledi. (Lord Ashdown, Guardian, 29 Kasım 2013)
· Kuzey
Ormanları Savunması, 1 Aralık Pazar günü İstanbul’un kalan son
ormanlarını, su kaynaklarını ve tarım alanlarını savunmak için insanları
eyleme çağırdı: Çağrıda, Belgrad Ormanları’nın, yapılaşmanın yasak
olduğu “Muhafaza Ormanı” statüsünden çıkartılarak, imara açıldığı; her
türlü yapılaşmaya izin verilen bir ‘Tabiat Parkı’na dönüştürüldüğü, bu
kamusal - doğal varlığın yokoluşa sürüklendiği belirtildi. (Bianet, 30 Kasım 2013)